Dušan Vlahović Kariyer Yolculuğu: Gol Dolu Anlar ve Yankı Uyandıran Transfer Hikayesi

Dušan Vlahović, futbol kariyerine Belgrad’ın köklü kulüplerinden Partizan’da başladı. Genç yaşta yeteneğiyle dikkat çeken Vlahović, Partizan altyapısında hızla yükseldi ve kısa sürede A takıma adını yazdırdı. Henüz 16 yaşındayken Partizan formasıyla ilk profesyonel maçına çıkan golcü oyuncu, kulüp tarihinin en genç profesyonel oyuncusu ve en genç golcüsü gibi unvanları da elde etti. Partizan’da geçirdiği dönemde, gelecekte Avrupa futboluna damga vuracak bir potansiyele sahip olduğunu gösteren Vlahović, Sırbistan Süper Ligi ve Sırbistan Kupası’nda önemli tecrübeler kazandı. Bu ilk çıkışı, Avrupa’nın önde gelen kulüplerinin scoutlarının dikkatini çekmesini sağladı ve onun için İtalya Serie A macerasının kapılarını araladı.

2018 yılında İtalya’nın köklü kulüplerinden Fiorentina’ya transfer olan Dušan Vlahović, Serie A’daki ilk döneminde adaptasyon sürecinden geçti. Ancak kısa sürede takımın önemli bir parçası haline geldi ve özellikle 2020-2021 sezonundan itibaren performansını olağanüstü bir seviyeye taşıdı. Fiorentina formasıyla attığı gollerle adından söz ettiren Sırp golcü, güçlü fiziği, hava toplarındaki hakimiyeti ve ceza sahası içindeki bitiriciliğiyle Serie A’nın en korkulan forvetlerinden biri oldu. 2021-2022 sezonunun ilk yarısında gösterdiği olağanüstü performansla gol krallığı yarışında zirveye oynayan Vlahović, Avrupa’nın dev kulüplerinin transfer listesinin başına yerleşti. Fiorentina’da geçirdiği süre boyunca sadece bir golcüden öte, takımının hücum lideri olduğunu kanıtladı.

Ocak 2022’de, yaklaşık 70-80 milyon Euro civarında bir bonservis bedeliyle Juventus’a transfer olan Dušan Vlahović, kariyerinin en önemli adımlarından birini attı. Cristiano Ronaldo’nun ayrılışının ardından gol yollarında bir lider arayan Juventus için Vlahović, büyük bir umut olarak görülüyordu. Üzerindeki 7 numaralı formayla beklentiler daha da arttı. Juventus taraftarları, Fiorentina’daki gol krallığına oynayan Vlahović’in bu performansını Siyah-Beyazlı formayla da sürdüreceğini ve takımı hem Serie A’da hem de Avrupa’da başarılara taşıyacağını umuyordu. Bu transfer, genç oyuncu üzerinde büyük bir baskı oluşturdu ve yeni takımına adaptasyon süreci de yakından takip edildi.

Dušan Vlahović’in Juventus’taki performansı, Fiorentina’daki göz kamaştırıcı günlerinin bir nebze uzağında kaldı. Bu durumun birkaç temel nedeni olduğu düşünülüyor:

1. Taktiksel Farklılıklar ve Oyun Sistemi: Fiorentina’da genellikle daha hücum odaklı ve kendisine daha fazla pozisyon yaratılan bir sistemde oynayan Vlahović, Juventus’ta Massimiliano Allegri’nin daha kontrollü ve zaman zaman daha defansif ağırlıklı taktik anlayışına adapte olmakta zorlandı. Juventus’un oyun kurulumunda forvetlere gelen servislerin niteliği ve sayısı, Fiorentina dönemine göre farklılık gösterdi. Allegri’nin sisteminde Vlahović’in daha fazla sırtı dönük oynaması, top saklaması ve takım arkadaşlarına alan açması beklendi; bu da onun gol bölgelerindeki etkinliğini sınırlayabildi.

2. Takım Performansı ve Yaratıcılık Sorunları: Vlahović’in Juventus’a geldiği dönemde ve sonrasında, takımın genel olarak hücumda yaratıcılık ve istikrar sorunları yaşadığı gözlemlendi. Orta sahadan ve kanatlardan forvetlere yeterli ve kaliteli pas akışının sağlanamaması, Vlahović’in gol pozisyonuna girmekte zorlanmasına neden oldu. Bir golcü için takım arkadaşlarından alacağı destek hayati önem taşır ve Juventus’un bazı dönemlerde bu konuda eksik kaldığı eleştirileri yapıldı.

3. Büyük Kulüp Baskısı ve Beklentiler: Juventus gibi tarihi başarılarla dolu bir kulüpte oynamak ve ödenen yüksek bonservis bedelinin getirdiği beklentiler, genç bir oyuncu için önemli bir baskı unsuru olabilir. Her maçta gol atması beklenen Vlahović’in üzerindeki bu psikolojik yük, performansını etkilemiş olabilir.

4. Sakatlıklar ve İstikrar: Zaman zaman yaşadığı küçük sakatlıklar ve fiziksel sorunlar da Vlahović’in tam potansiyelini sahaya yansıtmasını ve istikrarlı bir performans sergilemesini engellemiş olabilir. Özellikle kasık bölgesinde yaşadığı problemler, onun en iyi formuna ulaşmasının önünde bir engel teşkil etti.

5. Değişen Rol ve Sorumluluklar: Juventus’ta, Fiorentina’daki kadar serbest bir rolde oynamaması ve takım savunmasına daha fazla katkı vermesi beklenmesi, enerjisinin bir kısmını gol bölgelerinden uzakta harcamasına yol açmış olabilir.

Tüm bu faktörler bir araya geldiğinde, Vlahović’in Juventus’taki gol sayılarının Fiorentina’daki seviyeye ulaşamaması daha anlaşılır hale geliyor. Ancak potansiyeli ve çalışma azmi göz önüne alındığında, bu durumu tersine çevirme yeteneğine sahip olduğu da bir gerçek.

Dušan Vlahović, komple bir forvet profili çiziyor. 1.90’lık boyuyla hava toplarında etkili olan Sırp oyuncu, aynı zamanda güçlü fiziği sayesinde sırtı dönük oyunda topu iyi saklayabiliyor ve takım arkadaşlarına servis yapabiliyor. En belirgin özelliği ise kuşkusuz sol ayağıyla yaptığı bitirici vuruşlar. Ceza sahası içinden ve dışından etkili şutlar çıkarabilen Vlahović, dar alanlarda da son vuruş becerisi yüksek bir oyuncu. Penaltı vuruşlarındaki soğukkanlılığı da dikkat çekiyor. Hareketli oyunu ve pres gücüyle rakip savunmalara zor anlar yaşatabilen bir futbol figürüdür.

Dušan Vlahović, Sırbistan Milli Takımı’nın da önemli bir parçası haline geldi. Genç yaş kategorilerinden itibaren milli formayı terleten golcü, A Milli Takım seviyesinde de düzenli olarak forma giymeye ve goller atmaya başladı. Aleksandar Mitrović ile birlikte Sırbistan’ın hücum hattında etkili bir ikili oluşturan Vlahović, ülkesinin uluslararası turnuvalara katılım mücadelesinde kilit roller üstleniyor. Milli takım formasıyla sergilediği performans, onun uluslararası arenadaki potansiyelini de gözler önüne seriyor.